HALİL HAMDİ DAĞISTÂNÎ: Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri |
 Halil İbrahim Şimşek, HALİL HAMDİ DAĞISTÂNÎ: Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri, Nasihat Yayınları, Ankara 2015, 148 s.
Günümüzde dünyanın çeşitli bölgelerinde olduğu gibi Türkiye’deki Nakşbendîlerin pek çoğunun silsileleri Hâlid el-Bağdadî’nin halifelerine dayanmaktadır. Onun söz konusu halifelerinden biri de Mekke’de mücavir olarak ikamet edip orada medfun olan Abdullah el-Mekkî’dir (ö.1269/1852). Elimizde olan verilere bakıldığında silsileleri Abdullah el-Mekkî vasıtasıyla Hâlid el-Bağdadî’ye ula-şan ve dünyanın çeşitli bölgelerinde yaygın olan Nakşbendî-Hâlidî kolları mevcuttur. Türkiye’deki günümüz Nakşbendîleri arasında sözü edilen silsileye mensup olanlar dikkate değer yoğunluktadır.
Kendi dönemi ve sonrasında oldukça yaygın bir etkiye sahip olan Halil Hamdi Efendi’nin birçok yazılı kaynakta sadece bazı halifelerinden hareketle silsiledeki ismine yer verilerek Mekke’de yaşamış Dağıstan göçmeni bir mücavir olduğundan bahsedilmektedir.
Anadolu Ordusu’nda paşalık, İmaret-i Mekke Muavinliği ve Yanbu (Yenbuu’l-Bahr) kaymakamlığı gibi çeşitli resmi görevleri yürütmüş, Abdullah el-Mekkî’nin halifesi olarak pek çok ülkede onun silsilesinin devam etmesini sağlamış, birçok mürit ve halifenin tasavvufî terbiye alıp yetişmesine vesile olmuş, dört tane eser yazmış bir mutasavvıf zât olan Halil Hamdi Dağıstanî’nin (Halil Hamdi Paşa) (ö.1313/1896) hayatına dair bilgilerin kısa notlarla geçiştirilmesi genelde tasavvuf tarihi, özelde Nakşbendîliğin 19. Yüzyıldaki durumunu tespit açısından eksik kalan bir nokta olduğu kanaatindeyim.
Tespit edebildiğim kadarıyla elinizdeki bu çalışmanın dışında (yayınlandığı tarihe kadar) doğrudan Halil Hamdi Efendi’nin hayatı ve tasavvufî görüşlerini konu edinen müstakil bir çalışmaya henüz rastlamadım. Bu sebeple Halil Hamdi Efendi’nin hayatı ve tasavvufî görüşlerinin araştırılıp ortaya çıkarılması gerektiğini düşündüm. İşte sözünü ettiğim düşüncenin eyleme geçirilmesiyle birlikte böyle bir kitap meydana geldi.
Yazılı kaynaklarda hakkında oldukça sınırlı veriler bulu-nan Halil Hamdi Efendi’nin hayatıyla ilgili tespit ettiğimiz bazı arşiv belgeleri ışığında bilinenlerin ötesinde pek çok yeni bilgi ortaya koyduk. Hem onun adının geçtiği eserleri ve arşiv belgeleri hem de onunla ilintili olan şahıslardan bahseden kaynakları mukayeseli bir şekilde okuyarak bazı tespitler yapmaya çalıştık. Ayrıca onun eserlerini inceleyerek tespit ettiğimiz tasavvufî görüşlerini belli bir düzen içinde takdim ettik. Bunu yaparken onun görüşlerine kaynaklık oluşturan eserlere de başvurarak açıklamaya ve ortaya konulan görüşlerin sunumunda bütünlük sağlamaya gayret ettik.
Burada kendimce önemli bulduğum ve açıklanması gerektiğini düşündüğüm bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Elinizdeki bu çalışmanın hazırlıkları esnasında kaynaklarda verilen bilgilerin kısıtlı olması, genellikle menkıbeler ve birbirinin tekrarı gibi görünen ifadelerden oluşması sebebiyle bazı tespitleri yapmakta oldukça zorlandığımı ifade edebilirim. Sözünü ettiğim bu zorluklardan birçok örnek sunabilirim. Ancak bunlardan çalışmamın zorluklarını ortaya koyması bakımından sadece bir konuya değinmek istiyorum. Araştırmamıza konu olan Halil Hamdi Efendi’nin yaşadığı 19. Yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren dünyanın pek çok bölgesindeki insanları etkileyen böyle bir hareketin öncülerinden önemli bir kısmının vefat tarihleri bile net olarak belli değildir. Mesela Halil Hamdi Efendi’nin kendisi, babası Yahya Efendi ile onun şeyhi Abdullah el-Mekkî Efendi’nin doğum ve ölüm tarihleri onlardan şu veya bu şekilde bahseden eserlerde kayıtlı değildir. Bir de bu duruma zikredilen zâtların Mekke’de vefat edip orada defnedilmiş olmaları eklenince işin içinden çıkmak oldukça zorlaşmaktadır. Çünkü Hicaz bölgesinde var olan mezhebi anlayış sebebiyle oradaki mezarlıklarda defnedilmiş kişilerin ölüm tarihlerini belirten şahideler, tekke ve türbe gibi binalar ile bunlara ait kitabelerin tamamen yok edilmesi diğer zorluklara eklenince; tarihlemelerde doğru bir tespit yapmadaki zorluk boyutunun hangi noktaya vardığını anlatma bağlamında dikkate değer bir husustur.
Yukarıda işaret edilen tarihlemelerdeki kapalılığı gidermek için Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nden elde ettiğim belgelerden hareketle tam veya yaklaşık tespitler yaptım. İsabet ettiğimiz takdirde önemli bir boşluğu doldurmuş olacağımız kanaatindeyim.
https://nasihatyayinlari.com/urun/halil-hamdi-dagistani-hazretleri/
|
|